Sizce de git gide,
‘Şiir’den uzaklaşmıyor muyuz?
Sevgiyi güçlendiren, sevgiyi anlatan, sevgiyi
Vücudumuzun her zerresine hissettiren ‘Şiir’ den…
Yanlış anlamayın Güneşli Gece Sakinleri.
Sözüm ‘Güneşli Geceden’ dışarı.
Bizler ‘Şiir’ in sihrine inananlardanız.
Fakat o sihre kapılmamış insanlar,
Güzelliklerden bir haber yaşarlar.
Yaşamayı bırakın,
Sihirli insanlara zehir bulaştırırlar.
Küçük görmeye, aşağılamaya çalışırlar.
Kendi hayatlarının,
Ne kadar küçük olduğunu bilmeden…
Bilmezler ki panzehirin bizde olduğunu.
Panzehirin ‘Şiir’ olduğunu…
Hem bilseler olurlar mıydı böyle?
Böyle tekdüze, böyle sıradan, böyle ruhsuz…
Bilseler, onlarda sihre kapılıp,
Atlarlar mıydı bir satırdan bir satıra?
Hissederler miydi o sihirli duyguları?
O yoğun, o güzel, o bambaşka olan duyguları…
Bana sorarsanız Güneşli Gece Sakinleri,
Bir insan o sihre kapıldı mı,
Artık ne kendisi ne de hayatı sıradan kalıyor.
Sevinç, hüzün, korku, telaş, heyecan…
Ve daha birçoğu…
Daha birçok duygu…
Artık yeni bir hayat başlıyor, yeni bir yaşam.
İnsan bu duygu dolu hayatın sihrine kapılıp
gidiyor.
O kelimeler, o satırlar, o dörtlükler…
İçine çekiyor insanı, alıp başka diyarlara
götürüyor.
Kötülüğün, rekabetin, çıkarın olmadığı diyarlara.
Kırmayan hüzünlere, incitmeyen mutsuzluklara…
Karşılık beklenmeyen heyecanlara, uçurmayan
mutluluklara…
‘Şiir’ in sihri bu kadar güzelken,
Sizce de git gide,
‘Şiir’den uzaklaşmıyor muyuz?
Şiir Dolu Güneşli Gecelere ^_^